18 Aralık 2018 tarihinde İŞTİSAN Yönetim Kurulu'nu temsilen Sayın Sevinç ERBULAK, Sayın Selçuk YÜKSEL ve Sayın Hüseyin TUNCEL'in, İBB Kültür Daire Başkanı Sayın Rıdvan DURAN'ın daveti ile yapılan toplantıda tarafımızca sunulan yazıdır.

Derneğimiz, İstanbul Şehir Tiyatrosu Sanatçıları, Burçin ORALOĞLU, Hamit AKINLI, Bercis FESÇİ, Haldun ERGÜVENÇ, Sezai ALTEKİN, Taner BARLAS, Ahmet UZ, Başar SABUNCU, Candan SABUNCU, Haşmet ZEYBEK, Hale AKINLI, Erol KESKİN, Aslan ALTIN, Leyla ALTIN, Gökhan METE, Bilkay TEKBEN, Oya ALTEKİN tarafından 1994 yılında kurulmuştur.

Derneğimizin amacı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun kuruluş amacına uygun olarak, Türk Tiyatrosu’nun yaratıcı atılımlarına önderlik edecek yönde sanatsal gelişmesine katkıda bulunmak; kurumun geleneksel yaratma özgürlüğü ilkesini kollamak ve gözetmek; bu görevler doğrultusunda Şehir Tiyatrosu sanatçılarının kurumun yönetimine etkinlikle katılımlarını sağlamak; üyelerinin yasal, sosyal, ekonomik, özlük haklarını, meslek saygınlıklarını koruyup geliştirerek, Şehir Tiyatrosu sanatçılarının birlik ve dayanışmalarını sağlamaktır.

Derneğimiz, kuruluşundan bugüne Şehir Tiyatrolarının tiyatro sanatı alanında daha ileriye gitmesini ve dünya örneklerinde olduğu gibi özgür ve özerk bir yapıya sahip olmasını amaçlamaktadır. Bir şube müdürlüğü kadar küçük olamayacak koskoca DARÜLBEDAYİ tarihini omuzlarımızda taşımaktayız. Bugün Türk Tiyatrosu demek bir bakıma Şehir Tiyatrosu demektir. İlk batılı anlamdaki tiyatro, ilk ödenekli tiyatro, ilk sürekli tiyatro dergisi (Türk Tiyatrosu Dergisi), ilk çocuk tiyatrosu, ilk tiyatro eğitimi veren kurum Şehir Tiyatrosudur. Bu sebeplerle Şehir Tiyatroları bir şube müdürlüğü değil bir SANAT KURUMU’dur. İşte bizler bu sanat kurumunu adına ve sanatımıza yakışır bir yerde görmek istemekteyiz.

Bugün Şehir Tiyatroları’nda gördüğümüz pek çok yapısal, sanatsal ve hukuki sorun bulunmaktadır. 2006 yılında katma bütçesini kaybeden, 2012 yılında yönetmeliği sanatçılara sorulmadan değiştirilen Şehir Tiyatroları’nda pek çok sorun bulunmaktadır.

  • YÖNETMELİK

2012 Yılında yapılan yönetmelik değişikliğiyle, yönetim ve repertuvar kurullarının yapıları değiştirilmiş, yönetim kurulunun başında bulunan Genel Sanat Yönetmeni 3. sıraya alınmış, sanatçıların kendi aralarından seçtiği 2 üye atamayla belirlenmeye başlanmış, idari işlerden sorumlu olması gereken müdürlük makamına sanatsal atıflar yapılmış, Genel Sanat Yönetmeninin belirlemesi gereken repertuvarı, repertuvar kurulu seçmeye başlamış, yine disiplin kuruluna sanatçılar tarafından seçilen üye atamayla belirlenmeye başlanmıştır. Kısacası Şehir Tiyatrolarının sanat politikasını belirleyecek GSY’nin yetkileri elinden alınmış, Sanatçıların tiyatro yönetimine katılımları kısıtlanmıştır.

  • KADRO

2009 Yılından beri tiyatromuza kadro verilmemektedir. 2015 yılında bir kadro sınavı açılmışsa da sınav sonuçlarının ne olduğu, açılan sınav sonucu kadro yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa gönderilip gönderilmediği konusunda hala bir bilgi alınamamaktadır. Oysaki kadro Şehir Tiyatroları’nın geleceği, tiyatromuzda mevcut oyuncu ve teknik personelin hakkı ve bugün onlarca konservatuar mezunlarının istihdamı demektir. Tiyatromuzun elinde 150’den fazla münhal kadro bulunmaktadır. Gittikçe azalan asal kadro mevcudu sayımız ileride yönetimsel anlamda sorunlar doğuracağı gibi memur olmamanın getirdiği bazı hak kayıplarına da sebep olacaktır.

  • TEŞVİK İKRAMİYELERİ

2013 yılına kadar aynı statüye sahip diğer kurumlarda olduğu gibi (Devlet Tiyatroları, Opera, Bale) yılda iki kez alınan teşvik ikramiyeleri 2013’ten beri verilmemektedir. Teşvik ikramiyeleri bir lütuf değil, yıllarını tiyatro sanatına adamış sanatçıların ve sahne arkası çalışanların alın teridir, yurt dışındaki meslektaşlarına nazaran aldıkları düşük maaşlarına bir iyileştirmedir. 2013’ten beri teşvik ikramiyelerinin neden ve niçin verilmediği de bir muammadır. Bu sorun bir an önce çözülmeli ve diğer denk kurumlardakinin aynı kriterler getirilerek teşvik ikramiyelerinin düzenli ödenmesi sağlanmalıdır.

  • TAŞERONDAN İŞÇİYE GEÇEN ÇALIŞANLARIN SORUNLARI

2014 Yılında yevmiye usulü çalışan kadrosuz sanatçılar derneğimizin ve Oyuncu Sendika’nın da katılımıyla, Kültür Daire başkanlığıyla yaptığımız görüşmeler neticesi tam ay maaş alma pozisyonuna geçmişlerdir. Bugün son yapılan yasal değişiklikler sonucu belediyenin İSPER adlı kurumunda işçi olmuşlardır. Yıllardır bu kurumda çalışan ve aynı işi yapanlar burada farklı statü ve maaşlarla çalışmaktadır. Ayrıca İsper’de çalışıyor gözüken bu arkadaşlarımızın da tiyatromuzla bağları farklı bir hukuki boyuta taşınmaktadır. Çözüm yine tiyatromuzun asal kadrosuna alınmalarıdır.

  • TEKNİK EKİBİN SORUNLARI

Uzun ve yorucu çalışma saatleri, düşük maaşlar, sürekli yer değiştirme, kadrosuzluk, kalifiye ve kalıcı çalışan alınmaması teknik arkadaşlarımızın ve tiyatromuzun en büyük sorunlarındandır. Hiçbir liyakati ve becerisi olmayan kişilerin tiyatroya alınması hem işleyişimizi, hem çalışma düzenini, hem de kurum içi adalete zarar vermektedir. Bizler sahne üstü ya da sahne arkası çalışanları hep beraber bir aileyiz.

  • İŞÇİ SANATÇILARIN SORUNLARI

2007 yılında çıkarılan bir kanun ile işçi kadrosuna geçmiş ve 15 ile 25 yıldır tiyatromuzda sahneye çıkan sanatçılar bulunmaktadır. Bu sanatçılar içinde bulundukları kadro gereği özellikle yaz aylarında çok düşük maaşlar almaktadırlar. Bu da yine aynı işi yapan diğer arkadaşlarla aralarında maddi farklar bulunmasına sebep olmaktadır. Şu an ki yönetmeliğin ek geçici 2. Maddesi uyarınca kadroya alınmaları gerekmektedir.

  • AİDİYET

105 yıllık bir sanat kurumu için olmazsa olmazlardan biri de o kuruma aidiyettir. Bundan çok değil 10 yıl önce Şehir Tiyatrolu olmak ya da Şehir Tiyatroları’na girebilmiş olmak bir övünç kaynağı iken, bugün var olan maddi-manevi çalışma koşulları, sanat üretimi, kadrosuzluk, adaletsizlik, kendini Şehir Tiyatrolu hissettirecek herhangi bir yapısal durumun olmaması, aidiyet duygusunu zedelemiş ve bu duygu yapılan işlerin özüne geçmeye, yorgunluğa, bıkkınlığa ve sanat üretimindeki kalite düzeyine yansımıştır. Bu sebeple özellikle gençlerin elinden tutulmalı, kendilerini ifade edecek tiyatro eserlerini sahnelemelerine, oynamalarına izin verilmeli maddi ve manevi destek olunmalıdır.

  • KURUM İÇİ EĞİTİM

Şehir Tiyatroları 100 yıldır kendi içinden beslenen bir kurumdur. Bu sebeple çözümleri yine kendi içinde aramalı, oyuncu, yönetmen, tasarımcı, teknik personeli kendi için yetiştirmeli, bunun için kurslar ve kurum içi eğitimler düzenlemelidir.

  • TÜRK TİYATROSU DERGİSİ'NİN ÇIKARILMASI

1931 yılında Darülbedayi ismiyle çıkmaya başlayan ve daha sonra Türk Tiyatrosu ismini alan dergimiz bir an önce yeniden çıkartılmaya başlanmalıdır. Bu hem tiyatromuz için hem de bugün artık iyice kaybolmaya başlayan tiyatro dergiciliği için önemlidir.

  • KURUMSALLAŞMA VE SİSTEM

105 yıllık bir geçmişi olmasına rağmen Şehir Tiyatroları, bir kurum olma özelliğinden çok uzaktır. Sürekli değişen yönetmelikler ve yöneticiler, siyasetin ve bürokrasinin müdahaleleri, günübirlik sanat politikaları, Şehir Tiyatrolarının özerk bir yapıya kavuşamaması kurumsallaşmanın önündeki en büyük engellerdir. Kurumsallaşamamak aynı zamanda sistem bozukluğunu da getirmektedir. Belli bir zaman diliminde alınamayan kararlar, toplanmayan kurullar, belli bir zaman dilimi içinde yapılması gereken işlere sekte vurmaktadır. Son olarak Haziran ayında yönetim kuruluna yapılması gereken atamalar yapılmadığı için oyun kararları alınamamış, bu sebeple bütün bir yaz prova dönemi boşa geçirilmiş, sezon açılışına hiçbir oyun yetiştirilememiş, sezon başladıktan sonra yapılan provalar hem oyuncuları hem teknik ekibi fazlasıyla yormuştur. Kurulların zamanında toplanması, kararların sezon bitmeden alınması, kısacası tiyatronun işleyişinin en kısa zamanda bir sisteme oturtulması ve tiyatromuzun daha verimli, gelecek nesillere sağlıklı ve işler vaziyette bırakılabilmesi için yapısal bir değişikliğe gidilmesi zorunludur. Seyirci sayısı ne olursa olsun tiyatromuzun ürettiği sanatsal işlerin kalitesi ve içeriği önemlidir.

  • YENİ YAPILANMA İÇİN TEMEL İLKELER VE ÖNERİLER
  1. İBBŞT özerk bir yapı olmalıdır.
  2. Bunun sağlanabilmesi için İBBŞT yasası ve bağlı mevzuatı çıkarılmalıdır.
  3. Kuruluş yasasının yanı sıra, yapılanmaya yönelik yönetmelikler çıkarılmalıdır.
  4. İBBŞT’nin yönetimi onu oluşturan tüm unsurların ortak katılımıyla gerçekleşmelidir.
  5. Kamu kaynaklı, kendisine ait bir bütçesi olan ödenekli bir tiyatro olmalıdır.
  6. Kamu kaynaklı olduğu için özel ve amatör tiyatroları desteklemelidir.
  7. İBBŞT Kaynakları:
  • TBMM bütçesinden ayrılan pay,
  • İstanbul Büyükşehir Belediyesi bütçesinden ayrılan pay,
  • Cumhurbaşkanlığı’ndan ayrılan pay,
  • Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan ayrılan pay,
  • Milli piyangodan ve benzeri diğer şans oyunlarından ayrılan pay,
  • Oyunların bilet gelirleri,
  • Oyuncuların oynadıkları dizi ve filmlerden aldıkları ücretlerden kesilecek bir harç,
  • RTÜK’ten ayrılacak pay,
  • Açıkhava tiyatrosunun kiralanmasından elde edilecek gelirler,
  • Uluslararası fonlardan gelecek paylar,
  • Sponsorluk gelirleri,
  • Bağışlar,
  • Özel projeler, festivaller, organizasyonlar vb. vs.
  1. İBBŞT kamu kaynaklı bir tiyatro olacağı için idari ve mali açıdan belediyenin veya Sayıştay’ın denetimine tabi olmalıdır.
  2. İBBŞT’deki tüm meslekler yeniden tanımlanmalıdır. Bu çerçevede bir “Meslekler Tanım ve Görev Yönetmeliği” hazırlanmalıdır.
  3. Temel olarak şu an devam eden şekliyle üç tip mensubu olmalıdır. Ancak bu kategoriler yeniden tanımlanmalı ve adlandırılmalıdır. Bunlar:
    • Yaratıcılar, icracılar, kuramcılar (Sanatçılar)
    • Teknik ekip
    • Bürokratlar, memurlar
  4. Yönetim kurulu seçim ve atamayla oluşmalıdır.
  5. Genel Sanat Yönetmeni, İBBŞT üyelerinin (veya belki de İstanbul’daki tüm tiyatro camiasının belirlenecek ilkeler çerçevesinde seçmen kabul edilerek geniş katılımlı) genel seçimiyle 4 yıllığına seçilmelidir. Atama olmamalıdır.
  6. Genel Sanat Yönetmeni seçimle işbaşına geleceği için geniş yetkileri olmalıdır.
  7. Yine Yönetim Kurulu 9 kişiden oluşmalıdır.
  8. Bunlardan yedi tanesi seçimle işbaşına gelmelidir. İki üye belediye başkanı tarafından atanmalıdır.
  9. Seçilecek üyeler: Genel Sanat Yönetmeni, Oyuncu, Yönetmen, Dramaturg, Yazar, Teknik Ekip Temsilcisi, Akademisyen üye.
  10. Repertuar, Genel Sanat Yönetmeni tarafından oluşturulmalıdır.
  11. Meslek içi eğitim talep edilmelidir. Buna ilişkin bir yönetmelik hazırlanmalıdır.
  12. Uluslararası ilişkiler geliştirilerek diğer kamu destekli veya özel önemli tiyatrolarla iş birliğine gidilmelidir. Bunun yasal karşılığı mevzuata eklenmelidir.
  13. İBBŞT tüm üyelerine diğer ülkelerdeki kamu destekli veya özel tiyatrolarda yapılacak karşılıklı sözleşmeler çerçevesinde staj, eğitim ve oyunculuk, teknisyenlik, yönetmenlik imkânı verilmelidir. Bir ayrıcalık değil, zorunluluğa dönüştürülmelidir.

Yapılması gereken yurtdışındaki örneklerde olduğu gibi sanat ve iç yönetimi sanatçıların uhdesinde olan, mali denetimi ise belediye tarafından yürütülen, kendi içinde özerk ve özgür bir sanat kurumu oluşturmaktır. Bunun için Şehir Tiyatrolarının özerk bir sanat kurumu olduğu gerçeği göz ardı edilmeden bir yasa hazırlanmalıdır. Toplumumuzun ve kültürümüzün 105 yıllık ortak değeri olan ŞEHİR TİYATROLARI gelecek nesillere aktaracağımız en büyük mirasımızdır.

Saygılarımızla…